| EROZYONLA MÜCADELE   Gezegenimizin  eti olan toprak son derece yavaş meydana gelmesine karşılık son derece  hızlı ortadan kalkabilmektedir. Bir parmak derinliğinde toprak  tabakasının oluşması için, asırlar geçmesi gerekmektedir. Oysa olumsuz  şartlar bir iki mevsimde bu tabakayı yok edip okyanuslara  taşıyabilmektedir. Topraktan oluşan yerkabuğu, kendisini oluşturan bu  tabakayı büyük bir hızla kaybetmektedir.EROZYON:
   Yer  kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış  etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmeleri veya bir yerden  başka bir yere taşınması olayına erozyon denir.                                                                 ÜLKEMİZDE EROZYON   Erozyon,  topraklarımızın yok olmasına sebep olan etkenlerin başında yer alır.  Ülkemizdeki erozyon Avrupa‘ dan 12, Afrika‘ dan 17 kat daha fazladır.  Ülkemiz topraklarının %14‘ ünde hafif, %20‘ sinde orta ve %63‘ ünde  şiddetli ve çok şiddetli derecede erozyon tehlikesi mevcuttur. Sadece  %3‘ lük kayalık alanlarda erozyon riski bulunmamaktadır.            Erozyon  sonucunda toprağın verimi azalmakta, besin maddeleri yok olmakta, sular  kirlenmekte, ürünlerde verim ve kalite düşerek büyük ekonomik kayıplar  oluşmaktadır.  Ülkemizde erozyona bağlı olarak her yıl yaklaşık 500 milyon ton toprağımız kaybolmaktadır.             SU EROZYONU   Su  erozyonu, erozyon çeşitleri içerisinde en yaygın ve en etkili olanıdır.  Eğimli arazilerde, bitki örtüsünün zayıfladığı veya tamamen yok olduğu  bölgelerde; yağmur damlaları darbe etkisi ile toprağın parçalanmasına  neden olur. Neticede yüzeysel akışa geçen yağmur suları, toprak  parçalarını sürükleyerek başka bölgelere taşır.       RÜZGÂR EROZYONU   Yeterli  bitki örtüsü bulunmayan oldukça düz ve geniş arazilerde, gevşek  yapıdaki kuru ve ince bünyeli toprağın şiddetli rüzgarların etkisi ile  parçacıklar halinde yerinden oynatılarak, toz bulutları şeklinde yer  değiştirmesi olayıdır.                   Bitki örtüsü olan bölgelerde erozyon olmamaktadır.             ÇIĞ EROZYONU   Çığ;  yamaç üzerinde toplanan kar kütlesinin, yeni yağan karlarla aşırı  yüklenmesi veya yamaçla bağlantısının zayıflaması halinde, herhangi bir  etki ile dengesini kaybederek dağ yamacından aşağıya doğru kayması ve  yuvarlanması olayıdır. Çığlar  önlerine gelen engelleri tahrip eder, beraberinde toprak, taş ve  ağaçları söker götürür. Bu şekilde meydana gelen aşınma ve taşınma  olayına çığ erozyonu denir.     YERÇEKİMİ EROZYONU (KİTLE HAREKETLERİ)    Kitle  hareketleri, genellikle ayrışma ürünü olan ve sağlam kaya üzerine  oturmuş bulunan örtünün, esas itibariyle yerçekimi etkisi ile küçük veya  büyük kitleler halinde yamacın aşağısına doğru yer değiştirmesi  olayıdır.         BUZUL EROZYONU   Yüksek  dağlık arazilerdeki derelerde, çeşitli zamanlarda oluşmuş buzulların  parça parça aşağılara doğru kayması sırasında, beraberinde moren  (buzultaş) denilen çeşitli büyüklükteki materyal kitlelerini sürüklemesi  ile meydana gelen aşınma ve taşınma olayına buzul erozyonu denir.       EROZYONU ÖNLEMEK İÇİN ALINABİLECEK TEDBİRLER   -  Erozyon riski yüksek olan, yetersiz toprak özelliklerine sahip,  ıslaklık ve iklim şartları dolayısıyla işlenmeye uygun olmayan  arazilerde tarım yapılmaması, bu tip arazilerin mera olarak ayrılması  veya orman örtüsü altına alınmasının sağlanması,   - Yanlış toprak işlenmesi, yanlış ekim ve sulamanın önlenmesi,   - Çayır ve mera alanlarının tahribinin önlenmesi ve mevcut alanların geliştirilmesi,   - Orman tahribatına son verilmesi, ağaçlandırmanın hızlandırılması ve orman yangınlarına karşı gerekli tedbirlerin alınması.   - Yamaç arazilerin, merdiven basamakları gibi kazılarak veya alçak duvarlar yapılarak teraslanması.     BİR AĞAÇ DA SİZ DİKİN.   BİR AĞAÇ DA SİZ DİKİN.   BİR AĞAÇ DA SİZ DİKİN.   BİR AĞAÇ DA SİZ DİKİN. |